Bir karınca yuvasına tepeden bakıldığında her şey çok basit görünür. Bir grup mahluk doğal ortamlarında, en doğal halleriyle yaşıyorlar. Hayatlarını devam ettirmek için etrafta yiyecek namına ne varsa yuvalarına doğru sürüklüyorlar. Can çekişen başka böcekler buluyorlar bazen, ya da arada belki bir kaç tanesini kendileri avlıyorlar. Ama eninde sonunda hepsini yuvaya doğru çekiyorlar. Bizim açımızdan bakınca beyinlerinde bir kaç komut var: "Yemek bul", "Yaşayacak yer inşa et", "Üre". Karıncalar insanoğluyla herhangi bir bağ kurmadığı sürece onlarla ilgili düşüncelerimiz bundan öte gitmez, onlarda herhangi bir iyilik ya da kötülük görmeyiz. Fakat bu karınca türü bir hastalık taşısın, taşıdığı virüs insanların ölümüne sebebiyet versin, bu kötülük olarak kabul edilir. En azından sonuçları kötü olan hadisedir. Ya da ortamda ölümcül virüs taşıyan başka bir böcek türü olsun, ama karıncalar onlarla beslenerek hastalığın insanlara geçmesini engellesin; bunu da hayırlı, sonuçları iyi olan bir iş olarak görürüz.
Yapılan hayır-şer dercelendirmeleri tamamen insanla alakalıdır. İyilik her zaman yaşamı ve canlılığı çağrıştırır. Karıncalar zararlı böceği öldürür, hastalığın bize geçmesini engeller. Başka bir türün kötülüğü bize iyilik olur. Zararlı böceğin bize hastalık bulaştırması ise kötülüktür, bir insanın ötekini öldürmesi ya da bir tiranın bir çok insanı sefalet içinde bırakması da kötlüktür. Bu olayların hepsi ölümle bağlantılıdır.
Kötülük, insana daimi yokoluşunu hatırlatan olayların ortak adıdır ve bu kavramın yaratıcı olan insanoğluna hastır. Tahayyül edebileceğimiz en büyük kötülük; tüm insanlığın yok oluşu gerçekleşse, bu ne karıncaların ne de -eğer varsa- uzak yıldız sistemlerindeki başka canlıların umrunda olurdu. Var sayalım, uzak sistemlerde bizden daha zeki canlılar var ve bir süredir bizi gözlüyorlar. Aynı bizim karıncalar hakkında düşündüğümüz gibi; (son 5000 yıldır) tüm yaptığımız savaşların, katliamların, doğaya yönelik tahribatın doğamızın bir parçası olduğunu düşüneceklerdir. Bu dünyada kumda debelenen karıncalardan pek farkımız yok. Yuvalarımıza neleri sürüklediğimiz sadece bizim umrumuzda.
Kötülük, ölümün hayatlarımıza düşen gölgesidir. Aslı varken kullanımı gereksiz olan bir kavramdır.
"şu kapıdan uzaylılar gelse" varsayımının tüm hakları bana ait enver, kullanırken bana para vermen lazım.
YanıtlaSil