10 Mart 2011 Perşembe

Görünmez Ölü Duvar

kayalıklar düşledim, tepedeki gri sonsuza uzanan,
hiç biryerden başlayıp her yere dayanan,
biraz biraz yükselip hiç alçalmayan.
kayalıklar buz gibi, zaman da donmuş burada
soğuk yüzler var bir de ifadesiz,
ama donduğundan değil.

* * *

oluklar düşledim -kayaların soğuk yüzlerinde
merak uyandıran bir karanlığa açılan.
oyukların sahibi bilinçsiz kanlı eller
oyduğu kanlı gözlerle yanyana
rehbersiz sürüklenir bu çılgın karanlıkta.
ne uzakta parlayan bir yıldız,
ne de tükenmez arzuların sonu gelmez bekleyişi
ve merakla karışık korku
karanlık delilikle aşılmış

* * *

sorular düşledim, gerçeklerin karanlığına dalan
anlamsızlığa anlam katarken çabaları anlamsızlaştıran.
tabiatındandır, sorular cevaplandıkça artar
delilik olur baki kalan
görünmez ölü bir duvar bekler sonda
yüzler yorgun ve ifadesiz çoğu zaman.

* * *

yüzler düşledim, karanlığa aldırmayan
karanlığın zifrinde kaybolan.
yüzler beş yüz milyon yılın izini taşıyorlar
karanlığa karşı cahil ve hala soğuklar
en az ilk günkü kadar soğuklar
ve hala unutulmayı sindiremiyorlar.
soğudukça üşümüyorlar.
teker teker kayboluyor,
unutuldukça buz kesiyorlar.

2 nisan 2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder