10 Mart 2011 Perşembe

KoЯn

Saf Ergen Öfkesi

İki metal müziksever bir araya geldi mi -kaçınılmazdır metal muhabbeti alır başını gider. Bu muhabbetlerin olmazsa olmazı da çeşitli klişe laflardır. "Metalika, and justice for all'dan sonra bitti yaea", "abii judass.. kırallar yaa!", "opeth'i seviyorum, ama slowlarını", "abi cavalera gittikten sonra sepultura bitti zaten", "brutal vokal ne yaa iyreenç". Bunun gibi klişe cümleleri sonsuza dek uzatabiliriz. Hepsi öznel olan bu cümleler -ilginçtir karşıtlarıyla birlikte bu klişelerde yerini alır.

Korn da kıyısından köşesinden girdiği heavy metal kültürü içinde bu klişe laflarda kontrastı en yüksek olan gruplardan biridir. Metal müziği yozlaştırması, estetik yoksunu olması vs. gibi olumsuz eleştirilerin yanı sıra bir tür yaratan gruptur Korn; Kendinden sonra gelen, sevdiğimiz ya da sevmediğimiz bir çok gruba farklı şekillerde ilham kaynağı olmuş bir grup. Peki nedir bu grubu bu kadar özel yapan? Harika gitar melodileri ya da sololar mı? Muhteşem davullar mı? Şahane şarkı sözleri mi yazıyorlardı? Hayır, bunların hiç biri Korn'a ait özellikler değil. Korn demek bir bakıma Jonathan Davis demektir. Onun çocuksu nefreti, değişken, garip-orijinal vokali ve şarkılarında anlatmaktan bıkmadığı hikayesi Korn'u Korn yapan bazı şeylerden bir kaçıdır.

Grubun müzikal karakteristiğini oluşturan albüm, içinde metal, grunge ve hip-hop öğeleri taşımakla birlikte 2000'lerin başına kadar grubun yaptığı müziğin temelini oluşturuyor. Şarkılarda, kimi zaman enstrümanlarda ama çoğu zaman vokallerde ilginç olaylar var. Shoots and ladders'taki gayda kullanımı, bazı şarkılarda Jonathan Davis'in kendine has -gavurların "gibberish" dediği vokal tarzı, yine vokaldeki içi içine sığmayan benim şahsen samimi bulduğum öfkeli nüanslar, gitarların ve tabi bass gitarın garip tonları, tüm bunlar müziği daha ilginç hale getiriyor.

Albümde 13 şarkı var, ilk bakışta bazı şarkılar birbirini tekrar ediyor gibi görünse de az önce bahsettiğim nüanslardan dolayı farklarını ortaya koyuyorlar. Bu sebeple de hit diyebileceğimiz çokça şarkı var.

İlk şarkı Blind, fanlar arasında klasik kabul edilen, genelde konserlerde açılış şarkısı olan bir parça. "Are you ready?" diyerek büyük bir gazla başlıyor ve Jonathan Davis'in değişken vokalleriyle devam ediyor. Ardından gelen Ball Tongue hakikaten çok orijinal, insanüstü bir parça. Az önce bahsettiğim "gibberish" vokallerin ilk yapıldığı parça olmakla birlikte çok değişken kaotik bir atmosferi var. Ardından gelen Need to kimi zaman ağlamaklı kimi zaman içi içine sığmayan öfke dolu bir vokalle gazı hiç azaltmadan deva ettiriyor. Dördüncü sıradaki Clown, Faget ile birlikte Jonathan Davis'in ileride yazacağı bir çok şarkının ana teması olan konuları içeriyor.

Tüm şarkılardan tek tek bahsetmeyeceğim ama Shoots and Ladder'ın biraz üstünde durayım. Genelde dinleyici kitlesinin yaş aralığından dolayı Blind ve Faget bu albümde önde tutulsa da albümdeki iki favorimden biri Shoots and Ladders (diğeri Ball Tongue). Şarkı, albümdeki en farklı olan parça. Gayda ile başlaması, çocuk şarkısı gibi devam etmesi (çocuksu olması albüme bağlılığı artırıyor), tekrar eden öfkeli kısımlar, gibberish vokal ile içinde en çok varyasyonu barındıran şarkı diyebiliriz.

Son olarak Daddy sadece albümün değil grubun karakteristik şarkılarından biri. Yine bu albümde başlayan Clown-Faget ekolü gibi grubun kendi içinde oluşturduğu bir ekol. Bu şarkı da ileriki albümlerde Kill You, Dead Bodies Everywhere, Falling Away From Me gibi şarkıların habericisi oluyor.

Bitirirken şunları söyleyeyim: Korn tabi insanı irrite edebilecek bir çok fana sahip. Ama albümü sadecel müzikal olarak değerlendirirsek orijinal, metal müzikte bazı kapıları açan, bir çok grubu etkileyip, yeni grupların oluşmasına ön ayak olan bir albüm.

27 mayıs 2010

1 yorum:

  1. judas tabii ki de krallar lan. judas priest benim gel bana koy.

    YanıtlaSil